Lazer sistemlerinin etki mekanizması nedir?
Vücuttaki tüylerin lazer enerjisi kullanılarak yok edilmesi yöntemine lazer epilasyon denilir. İstenmeyen tüylerden kalıcı olarak kurtulmanın en hızlı ve sağlıklı yolu lazer epilasyondur. Lazer ışığı tek dalga boyunda düz bir demet halinde ilerleyerek kıl kökünü ulaşır. Milisaniye süresinde cilde uygulanan ışın kıl kökünde melanin adı verilen pigment tarafından emilir. Isı enerjisine dönüşen ışın kıl kökünü tahrip eder. Farklı dalga boyuna sahip lazerler bulunmaktadır. Kliniğimizde 4 farklı lazer sistemi mevcut olup Sevgi Kozmetoloji Kliniği son model lazer cihazlarını siz sevgili Malatya halkımızın hizmetine sunuyor. Sizlere sadece lazer epilasyon konusunda hizmet vermekten öte cildinize , şikayetinize ve hastalığınıza özel cihazlarla tedavi imkanı sağlıyoruz. İstenmeyen tüylerden kurtulmak isterseniz, lekeleriniz , çilleriniz , gözenekleriniz, benleriniz, sivilce ve izleriniz sizi rahatsız ediyorsa, dövme yaptırdınız silmek istiyorsanız, damarlarınız yüzeyselse, daha genç bir görünüm istiyor iseniz doğru adres Sevgi Kozmetoloji Kliniği hizmetinize açılmıştır.
Kozmetoloji kliniğimizde kullanılan lazer sistemleri
· Alexandrite 755 nm (epilasyon)
· Diode 800-810 nm (epilasyon)
.Q switched Nd Yag lazer (dövme silme,leke,ben, sivilce)
. Nd Yag lazer 1064 nm ( varis, örümcek ağı damarları)
Lazer epilasyonun diğer alternatif yöntemlere üstünlüğü nedir?
· Lazer epilasyon hızlı ve uzun süreli sonuç sağlar.
· Lazer epilasyon vücutta istenilen her yere uygulanabilir.
. Diğer yöntemlere göre ağrısız denebilecek kadar az ağrılıdır.
. Kalıcı etkiler sağlar
. Güvenli bir yöntemdir.
Lazer epilasyonun riskleri nelerdir?
Lazer epilasyon tüm dünyada uygulanan güvenli bir yöntemdir. Tıpta sadece dermatoloji değil göz, üroloji, ortopedi,kadın doğum, diş gibi bir çok farklı klinikler tarafından kullanılmaktadır.
En çok sorulan ve merak edilen sorulardan birisidir ki lenf düğümlerine, meme dokusuna veya yumurtalıklara etki eder mi? Hayır. Çünkü kıl köküne kadar inebilen dalga boyu vardır, Vasküler lazerler de damarlara kadar ulaşabilir. O nedenle daha derin dokuları etkilemez.
Doğurganlık üzerine etkisi var mıdır ? Hayır . Biraz öncede bahsedildiği gibi yumurtalıklara ulaşmaz, hormonlarınızı etkilemez. Lazer epilasyon sonrası bebek doğuran bir çok bayan vardır. Ancak hamilelik döneminde uygulanmıyor. Bu dönemde anne yada bebeğe zarar vermez fakat gebelikte her şeye dikkat edildiği üzere lazer de yapılmıyor. Bu hastalarımız lazere başladı seansları tam bitmeden hamile kaldı ise emzirme döneminde kaldığı yerden tedaviye devam edebiliyorlar. Zira emzirme döneminde uygulanıyor. Kısa süreli yan etkisi deride kızarıklık ve kıl köklerinde ödemdir. Bu yan etki 1 saat içinde kaybolur. Çok hassas ciltlerde birkaç gün sürebilir. Bazı lazer türlerinde esmer ve bronz tende uygulamalarda renk değişiklikleri, su toplama ve kabuklanma oluşabilir. Bu tür problemler nadirdir ve birkaç gün içinde geriler.
Kanserojen mi?
Hayır . Hatta güneş hasarı, antiage, yüzeyel prekanseröz lezyonların tedavisinde de farklı lazerler kullanılmaktadır.
Vücudun hangi bölgeleri tedavi edilir?
Tüm vücut bölgeleri lazer ile tedavi edilebilir. Kadınlarda en sık yüz, bikini, kol, bacak ve koltukaltı bölgeleri; erkeklerde ise yüz, boyun, ense, sırt, omuz, göğüs bölgesi ve sakal bölgesine uygulanır. Ayrıca batık kılların tedavisinde, kıl dönmesi ameliyat öncesi ve sonrası süreçte kullanılmaktadır.
Tedavi süresi ne kadardır?
Süre epilasyon yapılan bölgeye göre değişir. Yüz, koltuk altı gibi küçük alanlar 5 dakika; sırt, bacak gibi geniş alanlar 30 dakika- 1 saat kadar sürebilir.
Kaç seans uygulanır?
Ortalama 4-8 seansta istenilen etki elde edilir. Seans sayısı kıl rengine, cilt rengine, uygulanan bölgeye, hastanın yaşına, hormonal durumuna bağlı olarak değişmektedir. En hızlı yanıt beyaz tenli siyah kıllı hormonal sıkıntısı olamayan hastalarda koltuk altı, bikini ve bacak bölgesinde elde edilmektedir. Yüz ve kol bölgesinde daha uzun seanslarda sonuç alınabilmektedir.
Neden en az 4 tedavi seansı gerekmektedir?
Bütün lazerler tüylerin aktif dönemine etkilidir. Dinlenme fazındaki tüy kökleri lazerden etkilenmez. Vücuttaki tüyler değişik dönemlerde aktif faz ve dinlenme fazına girerler. Lazer uygulama esnasında aktif kılları etkiler. Bir süre sonra dinlenme fazındaki tüyler aktif hale gelir. Bir sonraki uygulamada da bu tüyler yok edilir.
Lazer epilasyon ne sıklıkta yapılır ?
Lazer uygulamaları 6-12 haftada bir yapılmalıdır. Kıl köklerinin pigmentinin yeterli derecede olması için bu süre gereklidir. 6 haftadan erken 12 haftadan geç olmamalıdır.
Lazer epilasyon kalıcı mıdır?
Lazer epilasyon büyük oranda kalıcıdır. Dört-altı seans sonrasında tüylerde p-90 oranında azalma olur. Tüyler daha ince ve açık renkli hale gelir. Bu azalma yıllarca sürecektir.
Tedavi sonrası lazer uygulanan alanda tüyler tamamen yok olur mu?
Lazer uygulanan alanda pek çok hastada kıl miktarında % 70-90 azalma olur, kalan tüylerin renkleri ve kalınlıkları azalır.
Ne oranda tüyler tekrar çıkar ve ne kadar sürede tüyler geri döner?
Lazer epilasyon sonrası doğru uygulama yapılırsa tüylerin bir kısmı hemen dökülür. Geri kalanlar 1-3 hafta sonra deriden atılır. Üçüncü ve dördüncü seanslardan sonra tüylerde belirgin azalma başlar. 4- 6 seans sonrasında tüyler yıllarca çıkmayacak şekilde azalır. Bazı hastalarda seyrek idame seansları yapılabilir.
Lazer tedavisinden sonra az miktarda çıkan tüyler ince ve çok açık renklidir. Kozmetik problem teşkil etmez..
Lazer epilasyon kimlere uygulanabilir?
Kadın ve erkeklere her yaş grubunda uygulanabilir.Çocuklarda 12 yaş üzerinde özel problem varsa başlanılabilir.
Hangi tüy renkleri tedaviye en iyi yanıt verir?
Kıl köklerindeki pigment lazer tedavisi için önemlidir. Bu yüzden siyah veya kahverengi tüyler tedaviye en iyi yanıt veren guruptur. Beyaz ve gri tüyler tedaviye yanıt vermez.
Lazer kimlere uygulanmaz?
Hamilelere, kalp pili olanlara, ilaç tedavisi almayan epilepsi hastalarına, ekstremitelerini istemsiz hareket ettiren nörolojik hastalara uygulanmaz. Dermatolojik hastalıkları olanlara ve ilaç kullananlara doktor gözetiminde yapılabilir.
Lazer tedavi öncesi öneriler:
1.Tedaviden önceki hafta içinde ağda, sir ağda ve cımbız gibi yöntemler kullanmayın. Çünkü lazerin etkileyip yok edeceği kıl kökünü koparmış olursunuz. Bu da lazerin etkisini azaltır.
2. Tedaviden bir veya iki hafta önce güneşlenmeyi azaltın. Bronz ten lazerin etkinliğini azaltır, yan etkisini arttırır.
3. Uygulama yapılacak bölgeye makyaj yapmayın . Makyaj lazer enerjisini emerek, daha az enerjinin kıl köküne ulaşmasına ve etkinliğinin azalmasına neden olur. Makyaj lazer ısısını artırarak deride tahriş veya yanık yapabilir. Lazer işleminden sonra makyaj yapılabilir.
4. Lütfen alexandrite lazer için tedaviden üç gün önce , diod lazer için tedavi sabahı tıraş olun veya tüyleri kesin. Bu yol deriyi daha az hassas kılar. Deri üzerindeki uzun kıllar lazer enerjisini emer ve enerjiyi israf ederek kıl köküne gitmesi gereken enerjiyi azaltır. Ayrıca bu kıllar yanık ve deri tahrişi olasılığını arttırır.
5. Ağrı eşiğiniz düşükse işlemden 30 dakika-1 saat önce topikal anestetik krem uygulayabilirsiniz.
6.Herhangi bir cilt hastalığınız varsa , ilaç kullanıyorsanız doktorunuza bildiriniz.
Lazer tedavi sonrası öneriler:
1. Lazer sonrası kızarıklık olabilir. Buz uygulaması ile kızarıklık hızlı bir şekilde geriletilebilir . Bazı ciltler hassastır ve işlem sonrası kuruluk hissedilebilir . Bu durumda nemlendirici kullanılabilir.
2. Tedaviden sonra bir veya iki hafta içersinde güneşlenmeyin. Lekelenmeler olabilir. En az 30 faktör içeren güneşten koruyucu kullanın..
3. Lazer sonrası kıl köklerindeki tüyler tedaviden 1 veya 2 hafta içersinde uzayabilir. Eğer rahatsız oluyorsanız kesebilirsiniz .
4. Tıraş ve tüy dökücü kremi seans aralarında kullanabilirsiniz. Seans aralarında ağda, sir ağda ve cımbız, iple alma gibi yöntemler kullanılmamalıdır. Çünkü bir sonraki lazer seansının etkisini azaltırlar.
5. Sıcak su ile duş almayınız, kese kullanmayınız.
6. Peeling gibi soyucu ürünler kullanmayınız
Lutronic tarafından üretilen Q-switched Nd:YAG lazer olağanüstü başarısı ile ödüllü bir lazer sistemidir. Nd: YAG serimizin yeni ürünü olan SPECTRA; hekimlerin uzun zamandır beklediği,daha hafif ama daha güçlü, kullanımı kolay, güvenilir ve geniş uygulama alanı sunan neredeyse hiç bakım gerektirmeyen bu sistem, lazer sektöründeki büyük bir boşluğu doldurdu. Dermatolojik ve estetik uygulamalar için tasarlanan SPECTRA 4 adet dalga boyu üretme kapasitesine sahiptir. Foto-mekanik bir sistemle bu cihaz pigmentli birçok lezyonu tedavi ederken, koyu renkli dövmeleri de rahatlıkla çıkarır. SPECTRA lazer ışığının kuvvetli pulslarını kullanarak pigmentleri ve dövme partiküllerini etrafındaki sağlıklı dokuya zarar vermeden tamamen yok eder.
Melanozomlar ve dövme partikülleri lazer ışığına maruz kaldıklarında, vücudun doğal drenaj sistemi tarafınan emilen ufak parçalara bölünürler. Çok yönlü kullanıma sahip SPECTRA non-ablatif melasma tedavisinde çarpıcı sonuçlar gösteren klinik çalışmalara sahiptir. SPECTRA nın uzun pulsları ( 300 mikro saniye) SPECTRA Peel olarak adlandırılan non - ablatif cilt yenileme tedavisine olanak tanır. Karbon bazlı losyon ile uygulanan bu modda SPECTRA, ciltte fototermal bir etki yaparak cildin yenilenme sürecini harekete geçirir. Klasik Q-Switched ve Spectra modlarındaki tutarlı atış özelliğiyle SPECTRA; non-ablatif kırışıklık , akne skarı ve yüzey yenileme tedavilerinde sektörün öncüsüdür. Ayrıca, SPECTRA oto-kalibrasyon ve self-restorasyon özellikleri ile güç parametlerini her zaman ideal seviyede tutabilme özelliğine sahiptir. SPECTRA temel teknik avantajlar ile donatılmış olup (oto-kalibrasyon ve self-restorasyon özelliği, top-hat ışın profili, kısa pulse genişliği ve yüksek gücü, ayarlanabilir başlık ) farklı lazer uygulamaları için başarılı sonuçlar üretir.
Q-swıtch Lazer ile yapılabilecek tedaviler; Her renk dövme silinmesi Ota Nevüs Sebaroik Keratoz Cafe Au Lait Güneş lekeşeri ve Çiller Epidermal Pigmentasyonlar Post İnflamatuar Hiperpigmentasyonlar
755 nanometre dalga boyunda lazerlerdir. Bu lazer sisteminin diğerlerinden en önemli farkı deri içinde aldığı mesafenin en az olmasıdır. Fakat bu mesafe kıl köküne ulaşmaya genellikle yeterlidir. Diğer özelliği ise kılın yapısında bulunan ve kıla rengini veren melanin ismindeki boya maddesi tarafından çok tutulan lazerlerden olmasıdır. Bu iki özellik avantajlar ve dezavantajlar sağlar. Melanin tarafından iyi tutulması açık renk deri tipi ve koyu kıl rengi olanlarda avantaj sağlar. Fakat koyu deri rengi olan kişilerde uygulama risk yaratır. Problemlere yol açabilir. Esmer ciltlere deneme uygulaması yapılmadan kullanılmamalıdır. Derine inmemesi bu lazerlerin diğerlerine göre daha az ağrılı olmasını sağlar.
Bu özellik ,derin yerleşimli kıllarda örneğin ;sırt, kol, yüz gibi bölgelerde etkinliğinin az olmasına neden olur. Açık cilt rengi olan ve kozmetik epilasyon olarak bilinen koltuk altı, bacak, bikini, genital bölgede önerilen bir lazer tipidir. Ağrısının az olması, hızlı ve pratik uygulanabilme özelliği, seanstan sonra hemen kılların alandan temizlenmesi bu lazerin önemli diğer avantajlarıdır. Bu bölgelerde ortalama 6 seansta oldukça başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Özellikle yüz bölgesinde alexandrite lazerlerin ince tüyleri tetikleyerek ters etki ile kılları artırabileceği ihtimali akılda tutulmalı ve seçim ona göre yapılmalıdır. Tüm hastalar kılların büyümesindeki gecikmeyi fark edeceklerdir.
Tedavi sonrasında bir kısım hastalarda kalıcı azalmalar görülür. Bu lazer türü koyu renkli kıllar için daha etkilidir. Kumral ve gri tonlu kıllar daha koyu renkli kıllara kıyasla az dirence sahiptir. Beyaz kıllar tedaviye cevap vermezler. Lazerdeki hızlı tekrar oranı tedavi süresini azaltır.
Nd Yag Lazer:
• Melanin tarafından oldukça az emilir.• Bu nedenle çok koyu ciltlerde tercih edilirler.• Long pulsed tipleri tüylerin derin yerleşimli tüyler de iyi sonuç verebilir.• Soğutma sistemi bunda da aktif olarak kullanılmaktadır.• Unutulmamalıdır ki; bu lazer de yanıklara ciltte lekelenmeye sebep olabilir.• Melanin emiliminin yok denecek kadar az olması çok esmer tenlerde kullanımının diğer lazerlere göre daha güvenilir ve avantajlı olmasını sağlamaktadır. • Etkinlikle ilgili farklı sonuçlar bildirilse de genel olarak genel olark etkin bir lazer olarak bilinmektedir. • Özellikle zenci ve koyu cilt renkli insanlarda tercih edilen bir lazer türüdür .• Ağrılı bir lazer türüdür• Kılcal varis tedavilerinde de kullanılmaktadır
Diode lazerler 810 nm dalga boyundaki lazerlere verilen genel addır. Farklı markada ve farklı ülke kaynaklı diode lazerler Türkiye’de kullanılmaktadır. Diode lazerler alexandrite lazerden farklı teknolojik özelliklere sahiptir.İki lazerde epilasyonda kullanılsa da birbirlerinden önemli farklar gösterirler. Diode lazerler alexandrite lazerlerden daha derine inerler. Bu nedenle derin yerleşim gösteren kıllarda daha etkin tedavi sağlarlar.Diode lazerlerin yüz, sırt, kol bölgesinde en etkili lazerlerdir. Bu nedenle bir lazer kliniğinde mutlaka bulunmalıdır. Tüm bölgeler ve sonuçlar değerlendirildiğinde diode lazerler çok etkili lazerlerdir.Diode lazerlerin bir önemli avantajı da tüm cilt tiplerinde kullanılabilmesidir.Diode Lazerözetle;• Deride leke kalma ihtimali azdır. • Koyu renk ciltlerde dâhil olmak üzere diode lazerler tüm cilt tiplerinde epilasyon yapılabilen lazerlerdendir.• Kontakt ya da hava soğutmalı tipleri vardır. • Dalga boyu 810 nm’dir. • Bu dalga boyu deride alexandrite ve ruby lazerlere göre daha derine ulaşabilir.• Pulse süresi cihazın teknik özelliklerinden dolayı uzundur ve esmer tenlilerde kullanılabilir. • Pulse süresinin uzun olması ince kıllarda etkinliği azaltabilir. Bu nedenle pulse süreleri ayarlanabilen diode cihazları da üretilmiştir. Bu tip fonksiyonu bulunan diode lazerler ince tüylede etkili olabilen önemli lazerlerdendir.• Derin ve kalın kıllarda etkinliği daha fazladır. Bu özellikleri nedeniyle erkek sırtı, kadın ve erkek kol ve yüzünde en başarılı lazerlerdir.• Derinlere etki etmesi bu lazerin avantajı iken derin dokuları etkilemesi ağrıyı arttırır. Ağrısı abartılacak kadar fazla değildir. Lokal anestezik kullanılabilir. Diode başlıklarındaki hava ve kontakt soğutma genelde yeterli olur. Lokal anestezi nadiren gerekir.• Alexandrite lazer gibi ince tüylerde tetikleme yani artırma yan etkisi yoktur.
Genel olarak bakıldığında diode lazerler dünyada en çok tercih edilen lazer tiplerindendir.
Tek seansta bile gözle görebilir sonuçlar elde edebileceğiniz Karbon Peeling sayesinde hem cildinizde görmek istemediğiniz siyah nokta, geniş gözenek, dövme veya lekelerden kurtulabilirsiniz, hem de pürüzsüz bir cilde kavuşabilirsiniz.
Uygulama 15 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanır ve günlük yaşantıyı etkileyecek bir durum oluşturmaz.Karbon peeling, hiçbir yan etki olmaksızın, her mevsimde ve koyu ciltlerde yapılabilecek kadar emniyetli, hızlı, çabuk sonuç veren bir peeling etkisi gerçekleştirir. Yanık, yani kızarıklık ve kabuklanma oluşturmaz. Birçok peeling yönteminden farklı olarak Karbon Peeling yazın da rahatlıkla uygulanabilir. Kısa ve konforlu uygulamadan sonra gündelik hayattan kopmayı gerektiren sorunlar yaşanmaz.
Botoks nasıl yapılır?
Botoks flakonlarda toz halinde bulunur. Belli miktarlarda doktorun yaklaşımına göre ve markasına göre serum fizyolojikle sulandırılır. Bu serumdaki botolinum toxin maddesi çok küçük miktarda, kas içine enjekte edilerek, kırışıklıklara neden olan kasların rahatlaması sağlanır. Böylece ciltteki kırışıklıklar kasların rahatlaması ile ortadan kaybolur. Botoks tedavileri en fazla 5-10 dk. sürer. Tedavi etkinliği 4-8 ay devam eder. Tekrar edilen uygulamalar ile daha kalıcı sonuçlar sağlanır.
Botoks uygulama yerleri nelerdir?
Botoks ne zaman ve niye yaptırmalıyım?
Eğer göz çevreniz genç yaşlardan itibaren gülerken aşırı kırışıyorsa, konuşurken veya bir şey okurken sürekli kaş çatma hareketi yapıyorsanız, alın çizgileriniz çok belirginse, kaşınız düşükse, yüzünüzde sarkmalar yeni başladıysa botoks yaptırabilirsiniz.
Botoks tedavisi için uygun bir aday mıyım?
Botoks uygulamasında en iyi uygulama sonuçları 25 yaş ile 65 yaş arasında alınır. 65 yaş üzerindeki kişilerde mimik çizgileri dinlenme halinde bile belirgindir. Bu grup kişilerde diğer yöntemler botoks tedavisine göre daha iyi sonuçlar vermektedir. Her bireyin farklı yönleri hekim tarafından incelenir ve botoks ya da başka bir yöntem uygulamasına karar verilir.
Botoks tedavisi nasıl uygulanır?
Çok küçük miktarda botoks çok ince ve küçük iğnelerle kırışıklıkların giderileceği alana uygulanır. Çok küçük miktarda ilaçlar çok küçük iğnelerle verildiğinden rahatsızlık hissi çok az olur. Pek çok hasta çok küçük bir acı hisseder. Anestezi gerektirmez. Botoks uygulamasından hemen sonra günlük yaşama geri dönülebilir. Nadiren geçici olarak morarma ve kızarıklık görülebilir.
Botoks tedavisinin etkinliğini ne zaman fark ederim ve ne kadar sürer?
Botoks tedavisinin sonuçları 3-15 gün sonra ortaya çıkar. Tedavi etkinliği 4-6 ay devam edebilir. Tekrar edilen uygulamalar ile tedavinin etkinlik süresi uzar. Botoks etkinliği tedavi için uygulandığı alanlarda ortaya çıkar.
Botoks tedavi etkinliği biterken neler olur?
Botoks etkisi azalırken çizgiler daha az belirgin olarak ortaya çıkar. Eskisi kadar derin ve belirgin olmaz. Bu düzgün ve genç görünümü devam ettirmek ve kalıcı kılmak için en az 4-5 botoks uygulaması gerekir. Tekrarlayan uygulamalar ile daha sonraları daha az tedaviler gerekir.
Botoks zaman alıcı bir yöntem midir?
Pek çok hasta tedaviden hemen sonra günlük yaşamına ve işlerine dönebilir. Bununla birlikte işlem sonrası 4 saat kadar yatmamalı ve öne doğru eğilmemelidir. Enjeksiyon yapılan alanlara masaj yapılmaktan kaçınılmalıdır.
Botoks uygulama öncesi nelere dikkat edilmelidir?
Aspirin ve ağrı kesicileri, gingko, sarımsak veya ginseng, C vitamini kullananlarda morarma riski yüksektir. Eğer mümkünse tedaviden 5-7 gün önce bu ilaçların alınmamasında fayda vardır.
Botoks uygulama sonrası nelere dikkat edilmelidir?
Uygulama sonrası 1-2 saat için botoks uygulanan kaslarınızı çalıştırın. Örneğin kaşlarınızı yukarı kaldırın, kızar gibi yapın veya gözlerinizi kısın. Bu işlem botoksun kaslardaki aktivitesini kolaylaştırır. 24 saat uygulama bölgesi ovuşturmayın veya masaj yapmayın. 4 saat makyaj yapmayın. 4 saat boyunca yatmayın veya ağır egzersiz yapmayın. Duş alabilir ve birçok günlük aktivitenizi yapabilirsiniz. Uygulama sonrası küçük bombe ve noktalar birkaç saat içinde kaybolacaktır.
Botoks için yüzüm uygun mu?
Gözaltı torbalarınız varsa doktorunu botoks miktarını az koymalıdır. Gözaltı torbası şiddetlenebilir. Burada kırışıklığı yok etmek değil azaltmak hedef olmalıdır. Yüzünüz aşırı sarkmışsa tek başına botoksla netice alamazsınız. Elmacık kemikleriniz çok çıkıksa doğal görüntü elde etmek için botoks göz çevresine az konmalıdır. Aksi taktirde yanaklarınızı daha belirgin olabilir. Eğer gözünüzün altı kırışıksa botoks çok etkili olmayabilir. Dolgu ve cilt yenileme yöntemleri daha etkili olabilir.
Botoks diğer cilt yenileme yöntemleriyle bir arada uygulanabilir mi?
Cildi yenileyen tüm yöntemler botoks süresini kısaltır. Bu yüzden işlemlerden önce botoks yapılmamalıdır. PRP, mezolift, lazer, radyofrekans gibi yöntemler uygulandıktan sonra botoks yapılmalıdır. Özellikle PRP yapılırsa 3 hafta beklenmelidir. Dolgu ile aynı günlerde botoks yapılabilir. Sadece gözaltı dolgusuyla göz çevresi botoksu aynı gün yapılmamalıdır.
Botoks kremleri nelerdir, etkili midir?
Botoks etkisi olduğu iddia edilen kremlerin çoğunda peptid gurubundan (argerelin vb.) bir madde bulunur. Bu maddeler göz kaslarının çalışmasını bir miktar azaltabilir. Ancak hiçbir zaman botoks kadar etkili olamaz. Bu tür kremler destek olarak kullanılabilir. Çok genç yaşta botoks yaptırmak istemeyenler bu kremleri botoks yaptırana kadar kullanıp idare edebilirler.
Botoksun yan etkileri nelerdir?
Botoks çok fazla yan etkisi olan bir yöntem değildir. Genel olarak yapıldıktan sonra çok kısa süreli kızarıklık ve ödem (yarım saat içinde geçen) olabilir. Bazen yapılan bölgede birkaç gün sürebilen geçici morluklar olabilir. Çok nadiren yapılış tekniğine bağlı veya botoksun komşu kasları etkilemesine bağlı geçici asimetri veya göz kapağı düşüklükleri olabilir. Bu tür yan etkiler 1ay içersinde gerilemektedir.
Botoks kimlere uygulanmaz?
Botoks hamilelere, emzirenlere uygulanmaz. Myastenia gravis gibi kas hastalığı olanlara uygulanmaz. Bunun dışında herkese uygulanabilir.
Botoksun yaş sınırı var mıdır?
Botoks erişkin olan herkese uygulanabilir. Özellikle kaş çatma alışkanlığı olanlarda erken yaşlarda başlanabilir. Böylece bu alışkanlıktan kurtulma olanağı olabilir.
Dolgu maddeleri deri altına enjekte edilerek yapılan dolgu estetiği , derideki ince ve derin kırışıklıkları gidermek, yara izlerini tedavi etmek, ciltteki çukurları yok etmek, ince dudakları kalınlaştırmak, yanaklara dolgunluk vermek amacıyla kullanılan maddelerdir. Dolgu enjeksiyonu tedavisi sonrası kısa sürede daha genç bir görünüm sağlanır. Dolgu estetiği yüzdeki yorgun ifade giderilirYıllar içerisinde ciltte elastik lif, kollajen lif, yağ tabakası ve hyaluronik asitin azalmasına bağlı olarak kırışıklıklar ve sarkmalar meydana gelir. Özellikle göz, ağız, çene, boyun, burun, alın bölgesinde kırışmalar ve sarkmalar ortaya çıkar. Yüzün alt kısımlarında sarkma ve kırışıklıklarda dolgu enjeksiyonu başarıyla kullanılabilir.
Dolgu enjeksiyonu dudağa daha dolgun ve genç görünüm sağlamak amacı ile uygulanmaktadır. Ciltteki derin yara ve akne izlerini gidermek için de kullanılabilmektedir.Dolgu enjeksiyonu kırışıklık veya deri defektinin olduğu bölümün altına derideki çöküklüğü gidermek amacı ile yapılır. Bu bölgedeki kırışıklık ve çukurlar dolgu maddesinin etkisi ile azalır veya kaybolur. Bazen dolgu maddesinin kollajen üretimini arttırıcı etkisi olabilmektedir.Dolgu maddesi olarak pek çok farklı molekül ortaya konmuş ancak bir kısmı yüksek allerji riski ya da sert doku gelişebilmesi yan etkileri yüzünden gözden düşmüştür.Hyalüronik asit tüm dünyada giderek popülaritesi artan etkin ve şu an için en güvenli dolgu maddesidir. Bu dolgu maddesi dudaklara hacim ve dolgunluk verirken ağız ve burun çevresindeki kırışıklarda çok etkili olabilmektedir.
Hyalüronik asit kırışıklık hattına ya da dudaklara ince bir iğne yardımıyla küçük miktarlarda enjekte edilir. Dolgu enjeksiyonu etkisi uzun süre kalıcıdır. Alerji ve deri sertleştirme riski çok düşüktür.Dolgu enjeksiyonu 20- 30 dakika sürmektedir. Uygulama sonrası kişi rutin aktivitelerine hemen dönebilir. Kalıcılık süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte 6- 9 ay kadardır.
Hyalüronik asit nedir?
Dolgu maddesi hyalüronik asit ve fizyolojik serum içen pH'ı 7 olan bir jel şeklinde hazırlanmış bir preparattır. Dolgu maddelerindeki hyalüronik asit hayvansal kaynaklı değildir. Bu yüzden hayvansal kaynaklı bazı hastalıkların (deli dana vb.) bulaşması gibi riskler taşımaz. Vücudumuzda zaten bulunan bir madde olduğundan alerji yapma ihtimali oldukça düşüktür.Dolgu maddesi nasıl etki eder?Yüzde uygulandığı alana dolgunluk sağlayarak etki etmektedir.Dolgu etkisi hyalüronik asitin su tutma özelliği moleküllere giderek artan miktarda suyun tutunmasına yol açar. Bu da uzun kalıcılık süresini açıklar.
Hangi bölgeler dolgu enjeksiyonu ile tedavi edilebilir?
· Alın çizgileri· Kaş arasındaki çizgiler· Ağız etrafındaki kırışıklıklar· Nasolabial çizgiler (Burun kanatlarından dudak köşelerine inen kırııklık)· Ağız kenarından çeneye doğru uzanan kırışıklıklar· Kaşa şekil vermek· Elmacık kemiklerini belirginleştirmek· Dudak şeklinin vurgulanması ve hacminin arttırılması, asimetrik dudakların düzeltilmesi başlıca kullanım alanlarıdır.
Yüz dolgusu tedavi nasıl yapılır?
Ince bir iğneyle hyalüronik asit jeli düzeltilecek alana enjekte edilir. Jel kırışıkların altını doldurur. Dolgu maddesi enjeksiyon işlemi genellikle anestezi gerektirmez. Ancak dudak bölgesinde anesteziye gerek görülebilir. Işlem 20- 30 dakika kadar sürer. Sonucu hemen görürsünüz.Yüz dolgusundan sonra nelere dikkat etmeliyim?Aşırı sıcak (güneşlenmek, solaryum gibi) ve soğuktan tedavi sonrası birkaç gün kaçınmak dışınnda dikkat etmeniz gereken bir şey yoktur.
Son yıllarda geliştirilen ve sıkça kullanılan yeni bir (cilt germe) lifting yöntemidir. Bu yöntemde cilt altına özel iplikler yerleştirilmektedir. Cilt germe yönteminin, yüz, boyun ve vücutta birçok uygulama alanı bulunmaktadır.
Yüzde özellikle yanak, kaş ve göz kapağı sarkmasında, alın germede, bozulmuş çene çizgisinin düzeltilmesinde ve boyun germede başarıyla kullanılmaktadır. Vücutta ise sarkmış kol altları ve bacak içleri için ideal tedavi yöntemlerinden birisidir.Kişinin ihtiyacı ve uygulama tekniğinin seçimine bağlı olarak yapıldıktan hemen sonra cilt germe etkisi başlar. Etki süresi 2 yıl devam eder.
Ultherapy teknolojisi cildin alt katmanlarındaki taşıyıcı dokularda odaklanmış ses dalgaları kullanılarak kollajen üretiminin uyarılması yolu ile ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan bir tedavi yöntemidir.Tek seansta yüz, boyun ve vücut germe ve sıkılaşma etkisi FDA onaylı Ulthera teknolojisi ile mümkün olabilmektedir
Uygulamanın hemen ardından daha sıkı bir cilt ve ince kırışıklıklarda azalma görülür. Deri altında ısı odakları oluşturur bunu takiben cilt yara iyileştirme tepkisi vererek kollajen üretmeye başlar. Tedaviden 4 hafta sonra hastanın yüz kontürü ve ince çizgilerinde gözle görülür bir düzelme sağlanır. Citte sıkılaşma gerilme etkisi 2.ayda net ortaya çıkar. Ameliyatsız bir cilt sıkılaştırma yöntemi olan Ultherapy ile zamanın ve yerçekiminin ciltte yarattığı kollajen azalması, gevşeme ve sarkmalar 30-60 dakikalık tek bir seans ardından elde edilen cilt altı bağ dokusu yenilenmesi ve güçlenmesi ile tedavi edilmektedir.
Yaşlılık Beni ( Seboreik Keratoz)
Seboreik keratoz yani yaşlılık benleri selim yapıda derinin üst tabakasına ait oluşumlardır.
Yaşlılık beni oluşmasında genetik eğilim söz konusudur. Orta yaş ve yaşlılarda en çok görülen deri değişikliklerinden biridir.
Yaşlılık benine Latince olarak seboreik keratoz ismi, oluşumun yağlı görünümünden ve deride yağ kanallarının en sık görüldüğü bölgelerde ortaya çıkmasından dolayı verilmiştir.
Yaşlılık benleri deri benlerine benzer. Başlangıçta küçük, çok sayıda ten veya sarı renkli oluşumlardır. Zamanla kahverengi veya siyah renge dönüşür, yüzeyi karnıbahar görünümlüdür.
Yaşlılık benleri özellikle yüz, omuz, göğüs ve sırtta ortaya çıkar. Göğüs altı gibi özellikle derinin sürtünen alanlarında yoğunlaşırlar.
Yaşlılık beninin tanısı dermatoskopla konmalıdır. Çünkü bir dermatoloji uzmanı bile bazen gerçek deri benleri ile seboreik keratozu karıştırabilir. Deri benleri bazen kanser riski taşır. Ancak yaşlılık lekesi çoğu kez riskli değildir.
Yaşlılık beni tedavisi: Selim oluşum olmaları nedeniyle tedavisi daha çok kozmetik amaçlıdır.
• Lazer yöntemi
• Kryoterapi (buz tedavisi)
• Radyofrekans tedavisi
Yaşlılık lekesi, güneş lekesi (Lentigo)
Güneş lekesi yani lentigo çillerle karışan bir deri renk bozukluğu hastalığıdır. Güneş lekesi her yaşta görülebilir. Güneş lekesi çilden daha koyu renklidir. Boyutları daha büyüktür. Yaz kış deride kalır. Yaz aylarında rengi koyulaşır.
Güneş lekesinin çeşitleri vardır. Özellikle açık tenli kişilerde güneşe maruz kalan deri alanlarında görülür. El sırtı,yüz,omuz, sırt ve göğüs ön yüzde ortaya çıkar. Değişik boyutlarda net sınırlı kahverengi lekeler şeklindedirler. Özellikle akut güneş yanıklarından sonra, sırt, omuz ve gövdede derinin soyulmasını takiben yaygın bir şekilde deride belirebilir.El sırtında ve yüzde ortaya çıkan güneş lekeleri (yaşlılık lekeleri), genellikle 40 yaş sonrası görülür. Güneş lekeleri kansere dönüşmez. Tedavileri estetik amaçlarla yapılır. Ancak bazı güneş lekeleri, lentigo maligna olarak adlandırılan deri kanseri ile karışabilir. Bu nedenle aniden büyüyen lekelerde dermaskopik inceleme yapılmalıdır. GÜNEŞ LEKELERİ NASIL GEÇER ?Güneş lekesi tedavisiGüneş lekeleri için krem ve maskeKryoterapi ( buz tedavisi)Kimyasal peelingLazerle güneş lekesi tedavileri• Q- switched ND: YAG lazer (532-1064 nm)
Yüzdeki Güneş Lekesi ( Melazma )
Güneş lekeleri (melazma) türü lekeler doğuştan olmayan genellikle yüzde görülen kahverenkli oluşumlardır. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Yüz bölgesinde sıklıkla iki taraflı ve simetriktir. Güneş lekesi histolojik olarak yüzeysel, derin ve karışık tip olarak ikiye ayrılır. Yüzeysel güneş lekeleri tedaviye daha iyi yanıt verir. Güneşlenme, hamilelik , hormon tedavileri ve doğum kontrol hapları güneş lekesini tetikler.
Güneş lekesi oldukça yaygın bir problemdir. Genç kadınlarda görülme oranı yüksektir. Koyu tenli kişilerde daha sık ortaya çıkar. Nedeni bilinmemektedir. Güneş lekesi olan kişilerde tiroit hastalıkları sıklıkla görülebilir. Ancak güneş lekesi ve tiroit hastalıkları arasında kesin bağlantı kurulamamıştır.
Yüzdeki güneş lekeleri genellikle üst dudak yanaklar ve alın gibi güneşe açık bölgelerde gözlenir. Nadiren çene ve ön kollarda oluşabilir. Deriden koyu renkli düzensiz sınırlı deriden kabarık olmayan lekeler şeklinde kendini gösterir. Derin tip güneş lekesi mavi-gri, karışık tip güneş lekesi kahve-gri refle verebilir. Güneş lekesi genellikle yaz aylarında ve solaryum sonrasında koyulaşma eğilimi gösterir
Wood’s lamb (ultraviyole lamba) güneş lekesinin derinliğini tespit edebilir. Wood’s lambası ile leke belirginleşiyor ise yüzeysel, değişiklik olmuyorsa derindir. Güneş lekesi yani melazmalı hastaların sürekli geniş spektrumlu güneşten koruyucu kullanmaları ve solaryum benzeri yapay ışık kaynaklarından uzak durmaları gerekir. Hormon ilaçları ve doğum kontrol hapları çok gerekmedikçe kullanılmamalıdır.
Doğum lekeleri nasıl geçer ?
Doğum lekesi yani port wine stain (şarap lekesi) yenidoğanların % 0.3’ de görülen damarsal bir anomalidir. Doğum lekesi (şarap lekesi) en çok boyun veya yüz bölgesinde pembeden mora kadar değişebilen bir renkte cilt lekesi olarak başlar. Ancak vücutta da ortaya çıkabilir. Bu lekeler genelde doğumda mevcuttur. Çocuk büyüdükçe leke de büyür. @ yenidoğanda benzer görünümde yüzde veya ensede leke olabilir. Salmon patch,” “angel kiss,” veya “nevus flammeus neonatorum olarak adlandırılır. Ancak bu lekeler zamanla geriler. doğum lekesi (şarap lekesi ) asla gerilemez. Zamanla rengi koyulaşır ve kalınlığı artar. 40 yaş sonrası e vakada bu lezyonlar iyice kalınlaşarak yumru haline gelebilir. Kendiliğinden veya travma ile kanama riski ortaya çıkar. Ayrıca ağız, göz ve burundaki lezyonlar görme, nefes alma veya yeme işlevlerine engel olabilir. Bazı doğum lekesi (şarap lekesi ) vakalarında yumuşak doku ve iskelet dokusundada büyüme olabilir. Cerrahi düzeltmeler gerekebilir. Doğum lekesi (şarap lekesi ) genellikle sadece deriye ait bir hastalıktır. Ama bazen Sturge–Weber sendromu ve Klippel–Trenaunay sendromu gibi bazı hastalıklarla birliktelik gösterebilir. Damar, yumuşak doku, göz ve beyine ait problemler olabilir. Trigeminal sinirin oftalmik dalının dağılımı (göz çevresi) boyunca leke görülmesi göz ve beyin anomalilerine yatkınlığı akla getirmelidir. Trigeminal sinirin diğer dallarının yayıldığı alanların tutulumunda eğer oftalmik sinir alanında leke mevcut değilse genellikle sorun yoktur.Doğum lekesi neden olur ?Doğum lekesinin nedeni bilinmemektedir. Doğum lekesi (şarap lekesi) genetik bir hastalık değildir ama genetik olarak ailesel eğilim söz konusudur. Doğum lekesi (şarap lekesi) lezyonlarını hemanjiomlardan ayırmak gerekir. Hemanjiomlar çocukluk çağının selim huylu damarsal tümörleridir. Yenidoğanların %2-3 ünde , 1 yaşına kadar , erken doğanların "’sinde görülebilir. Kadın erkek oranı 3:1’dir. Hızlı büyümeleri ile hemanjiomlar doğum lekesi (şarap lekesi )’den ayrılır. Başlangıçta beyaz veya pembe leke olarak görülür. Yaşamın ilk yılında hızla büyümeye başlar. Bazı hastalarda kanama, infeksiyon olabilir. Göze ve solunum yollarına yakın hemanjiomlar büyüyerek problem yaratabilir . Hemanjiomlar 1 yaşına doğru büyüme hızı azalır. 5-12 yaş arası gerime dönemini tamamlar. Hemanjiomlar tamamen gerileyebilir. P kişide artık kılcal damar, iz veya leke kalabilir. Doğum lekesi (şarap lekesi) tedavisi Doğum lekeleri lazer tedavileri ile giderilebilir. Tedavi prensibi lekeyi oluşturan damarların içinden geçen kan hücrelerinin, lazer ışığı ile yakalanmasıdır. Böylece damar içinde ısı etkisiyle damar zedelenir. Bir süre sonra damar kaybolur ve böylece her seansta leke solmaya başlar.. Lazer tedavilerinin özelliği, hedef hücreleri etkilerken diğer hücreleri etkilememesidir. Böylece lazerler büyük olasılıkla izsiz tedavi gerçekleştirilebilme imkanı yaratmaktadırlar. Doğum lekesi (şarap lekesi) tedavisinde kullanılan lazerler Pulsed dye lazerLong pulsed KTP lazerIntense Pulsed Light (IPL)Long pulsed ND YAG lazerDoğum lekesi tedavisinde en yaygın kullanımı olan lazer, pulse dye lazerdir. Pulse dye lazere dirençli vakalarda KTP lazer dedenebilir. Derin yerleşimli doğum lekelerinde, daha derin dokulara inme özelliği olan long pulsed ND:YAG lazer tedaviye eklenebilir. IPL ışık sistemi olup diğer lazerlerin olmadığı durumlara denenebilir. IPL tedavilerinde seans sayısı artar. Doğum lekesi lazerle tedavileri minimum 4 hafta aralıklarla yapılır. Pulse dye lazer sonrası ciltte 5-15 gün süren geçici morluk oluşabilir. Doğum lekelerinde seans sayısı (ortalama 5-15 senas) kişiden kişiye değişebilir. Doğum lekeleri nasıl geçer ?Doğum lekeleri (şarap lekesi) lazer yanıtları şikayetin boyutuna, anatomik yerleşimine ve damarların genişliğine bağlıdır. Baş ve boyundaki doğum lekesi (şarap lekesi)’lerden, alın ve yanağın lateral kenara yakın yerleşimde olanlar tedaviye iyi yanıt verirler. Yüzün orta kısmına yakın yerleşimlerde tedavi yanıtları yavaştır. Kol ve bacak yerleşimli olanlardan, gövdede olanlara göre daha zor yanıt alınır. Kol ve bacağın ucuna yakın yerleşen doğum lekesi (şarap lekesi)’ lerde tedavi güç olabilir. Küçük çaplı doğum lekesi (şarap lekesi) ler büyük olanlara göre daha çabuk iyileşir. doğum lekesi (şarap lekesi) rengi de önemlidir. Pembe renkli doğum lekesi (şarap lekesi) küçük damarlardan, mor renkli doğum lekesi (şarap lekesi) büyük damarlardan oluşmuştur. Kırmızı renkli olanlar daha damarların daha yüzeye yakın yerleştiğini gösterir. Kırmızı renkli doğum lekesi (şarap lekesi) tedavi yanıtı en iyi olandır. Pembe renk ise tedaviye yanıt az olabileceğini işaret edebilir. Doğum lekesi (şarap lekesi) lazer tedavilerine erken yaşta başlamak seans sayısını azaltır. Çünkü cildin ince olması ve doğum lekesi (şarap lekesi ) alanının küçük olması lazer tedavisinin daha etkili olmasını sağlamaktadır. Erişkinlerde de başarılı tedaviler yapılabilir ancak seans sayısı artabilir. Deri rengi çok koyu olanlarda lazer tedavilerinde dikkatli olunmalıdır.
Et Benleri
Et benleri tıp dilinde skin tags veya acrochordons olarak bilinmektedir.
Et benleri en çok orta yaşlı ve yaşlı kişilerde görülmektedirler.
Şişmanlık, hamilelik, menapoz ve hormon hastalıkları et benlerinin çoğalmasına sebep olabilirler.
Et benleri en çok boyuın, koltuk altı, üst gövde ve göz çevresinde ortaya çıkarlar.
Ağrısız oluşumlardır ve zamanla büyüyebilir ve çoğalabilirler.
Nadiren et benleri tahriş olup renkleri koyulaşabilir ve ağrılı hale gelebilirler.
Tek veya çok sayıda 1-3 mm çaplı ten veya kahve renkli , yumuşak ve saplı oluşumlardır.
Cilt bakımı bilinçsiz ve tecrübesiz ellerde istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Cilt tipi belirlenerek yapılan aylık cilt bakımı cildin sorunlarını azaltır. Cilt problemlerinin gelişmesi engeller.
Dermo-kozmetik ürünlerle yapılan cilt bakımı: Akneli cilt bakımı Yağlı cilt bakımı Normal cilt bakımı Hassas cilt bakımı Kuru cilt bakımı Sarkma ve kırışıklıklara karşı cilt bakımı Lekeli cilde uygun cilt bakımı Cilt dengeleyici cilt bakımı
Cilt bakımı sonrası cilt yapınıza ve ihtiyacınıza en uygun cilt bakım ürünleri önerilir.
Akneli ve yağlı ciltlere, cilt tedavileri ile birlikte ve tedavi sonrasında cilt bakımı yapılması akne sorununu çok azltabilir.
Aylık cilt bakımı sayesinde yaşlanma etkilerini azaltabilir. Henüz sorun oluşmadan ve tıbbi müdahaleye gerek kalmadan cildinizin gençliğini ve güzelliğini cilt bakımı ile koruyabilirsiniz.
Bölgesel zayıflama vucudun göbek, bel, basen bölgelerinde biriken yağların yok edilmesi için kullanılan yöntemlerdir. Bölgesel incelme yöntemleri ile özellikle diyet ve spora rağmen kurtulamadığınız bölgesel yağ birikintilerine uygulanır. Bu vücut bölgelerindeki yağ dokuyu eriterek, yağ hücrelerinin bütünlüğünü bozarak buradan uzaklaştırılmalarına yardımcı olur.
Bölgesel incelme çabası, artık sadece kadınları ilgilendiren bir durum değil.Bölgesel incelme özellikle formlarına dikkat eden erkekler için de yaza yaklaşırken önem kazanan bir sorun olarak ortaya çıkıyor. İşte onlar için mükemmel bir öneri; Cihazlarımızla... bölgesel incelme ve selülit gibi sorunlara çözüm sunan yöntemler, kısa sürede istenilen biçim ve ölçülere sahip olmayınızı sağlıyor. Uygulama özellikle de bel, karın, yöntemlerle birlikte göbek, sırt ve kollardaki zor çözülen depo yağlardan kurtulmak için uygulanan yöntemler arasında öne çıkmaktadır.
Yağ hücreleri arasındaki bağları çözerek bölgesel incelme sağlıyorYerleşmiş bölgesel yağları parçalayıp eritmek ve selülitli bölgeleri yok ederek Bölgesel incelme isteyen kadın-erkek herkes bu uygulamaya talep gösteriyor: "Bu uygulamada kullanılan ultra kavitasyon,cryo lipoliz,radyo frekans ve pasif jimnastik teknolojisi ile yağ hücrelerine elastik dalgalar gönderilip, bu hücreler baloncuk şeklinde şişiriliyor. Yağ hücrelerinin arasındaki bağların çözülmesi sağlanıyor ve hücre çeperleri inceltilip parçalanarak sonuca ulaşılıyor."
Soğuk Lipoliz Nedir?
Soğuk lipoliz, yağ hücrelerini belirli bir dereceye kadar, diğer dokulara zarar vermeden soğutarak vücuttan atılmasını sağlayan etkili bir zayıflama yöntemidir.Soğuk Lipoliz Ne Vaat Ediyor? Nasıl Etki Ediyor?Soğuk lipoliz liposuction gibi cerrahi bir işleme ihtiyaç duymadan yağ hücrelerini dondurarak, yağ hücrelerinin daralmasını ve büzülerek bozulmasını sağlıyor. Lenf drenaj yöntemiyle de bozulan yağların vücuttan atılımı gerçekleşiyor. Tedavi sonrasında 2 ila 4 cm. incelme sağlanıyor.
Soğuk Lipoliz Her Kişiye Uygulanabilir mi?- Hamilelerde,- Kriyoglobulinemi hastalalarında,- Raynaud sendromu ve hastalarında soğuk lipoliz uygulaması yapılmamaktadır.Soğuk Lipoliz Her Bölgeye Uygulanabilir mi?Soğuk lipoliz her bölgeye uygulanabilmekle birlikte daha ziyade bölgesel yağların bulunduğu;- Karın, - Bel,- Bacak,- Sırt, - Kollarda uygulanmaktadır.
Soğuk lipoliz yaygın yağlanma olan ve obez tanılı hastalarda başarılı değildir.Seans SayısıKişinin ihtiyacına göre minimum 8 maksimum 10 seans olarak gerçekleşebilir.Seans Süresi ve Seans AralıklarıSeans süresi tedavi edilecek bölgenin kalınlığına göre her bölge için 45 - 60 dk. arasında sürmektedir. Tedavi sürecindeki seans sayısı ve aralıkları muayene sonrası kesinleşir.
Yaz mevsiminin gelmesi ile beraber zayıflamak isteyen kişilerin sayıları artarken kolay bir şekilde hızlı kilo vermek isteyen kişilerin ilk tercihlerinden biri de pasif egzersiz, pasif jimnastik yapmak oluyor. Peki pasif egzersiz nedir, pasif jimnastik nedir?Pasif jimnastik vücutta bulunan kasların dışarıdan verilen akımlar ile çalıştırılmasıdır. Pasif egzersiz cihazları adı verilen bu cihazlar uzman kişilerce uygulanır ve yatan kişinin vücudunda istenen bölgelere takılır. Cihaz çalıştırıldığı anda kasların tepki vereceği derecede ayarlanan akımlar verir ve kişinin yattığı yerde kaslarını çalıştırmasına yardımcı olur.Pasif egzersizler hakkında yapılan en büyük hata tek başına kilo verilmesini beklemektir. Pasif jimnastik kilo verdirmek sadece uygulanan alanın sıkılaşmasını sağlar. Özellikle doğum sonrası sarkan karın, selülit sorunları gibi sorunların tedavisinde son derece etkili bir yöntemdir.
“Pasif jimnastik, vücuda radyo dalgalarının verilmesi ve kasların hareket etmesi işlemidir. Vücutta aktif olarak çalışan kasların yanında, hareket alanı bulamayıp çalışamayan kaslarımızda bulunuyor. Pasif jimnastik çalışmayan bu kasların radyo dalgaları ile hareketlenmesini sağlıyor. Bu şekilde kaslara bir işlevlik kazandırılıyor”
KAÇ SEANSLIK BİR İŞLEM?
” Pasif jimnastik 24 seanslık zayıflama paketinin içinde bulunuyor. Bu da 12 seansa tekabül ediyor. Kişi haftada iki gün işlem alıyor. İlk gelişinde zayıflama terapisi alıyor, ikinci gelişinde ise pasif jimnastik uygulamasına giriyor. Yağın içinde bulunan lif dokusuna müdahale ediliyor. Bu dokuya radyo frekansları gönderiyoruz ve o yağın hareket etmesini sağlıyoruz. Yağ, bu şekilde yumuşuyor, yumuşayınca ter ve idrar ile dışarı atılıyor” ifadelerini kullandı.
“DİYET ÇOK ÖNEMLİ”
“Yaptığınız işlemleri mutlaka diyetle desteklemelisiniz. Yağ aldırsanız bile yediklerinize dikkat etmezseniz bu yağları geri alırsınız. Bu yüzden kişi beslenmesine dikkat etmeli ve özen göstermeli. İşlemin sonuçlarının devam etmesi kişinin elindedir. Yemekten kısmayarak kilo veremezsiniz. Tabii ki yiyeceksiniz ve içeceksiniz ama daha küçük porsiyonlarda olursa bu sizi daha mutlu eder. Aksi takdirde bu kısır döngüye dönüşür ve verdiğiniz kilolara yeniden ‘merhaba’ diyebilirsiniz”
“Zayıflama adı altında yapılan hangi işlem olursa olsun bu işlemi yapan kişilerin profesyonel olması gerekiyor. Yoksa hem zamanınız hem paranız boşa gider. Bu yüzden işlemi yapacak kişi ve kurumun gerekli donanıma sahip olmasına dikkat edin.”
-Kavitasyon Nedir?
Ultra-Kavitasyon cildin dış yüzeyine uygulanan ultrasonun yayılması, yağ dokusundaki hücre sıvısında ani ve yüksek basınç değişikliklere dayanan bir yöntemdir. Bölgesel yağlanma ve selülitle ses dalgaları yardımıyla savaşan, cerrahi olmayan bir yöntemdir. Ultra-Kavitasyon uygulaması ile oluşan köpüklenme önce genişleme, sonra patlama yaratır. Kavitasyon denilen bu etki; yağı sıvılaştırıp hücrelerin duvarlarını tahrip ederek yağların yapısını bozar. Bu dokudaki yağ hücreleri ve açığa çıkan yağ asitleri parçalanarak, lenf yolları sayesinde buralardan uzaklaştırılmaya çalışılır.
Düşük Frekanslı Ultrason Dalgaları
Cihaz uygulaması bölgesel yağ birikimlerini azaltmak ve vücudu yeniden şekillendirmeyi içermektedir. Oluşturduğu ultrason dalgaları yağ hücre zarlarını parçalamakta ve açığa çıkan yağ da vücuttan atılmak üzere kan ve lenf yoluyla bölgeden uzaklaştırılmaktadır.
-Kavitasyon’un Avantajları
Güvenlidir, ağrısızdır, cerrahi müdahale gerektirmez, selülit ve yağ parçalamada son derece etkilidir.
-Kavitasyon'un Farkı
Ultra-Kavitasyon’un diğer yöntemlerden en büyük farkı; uygulamaların ağrısız ve acısız olması, seanstan sonra hemen günlük yaşama devam edilebilmesi, uygulama yerlerinde herhangi bir morluğun söz konusu olmaması olarak özetlenebilir.
-Kavitasyon Her Kişiye Uygulanır mı?
- Yüksek tansiyon ve koroner kalp hastalarında,- Diyabet, kan koagülasyon disfonksiyon rahatsızlıkları bulunan kişilerde,- Amaçlanan uygulama bölgesinde yara veya dermatit bulunan kişilerde,- Amaçlanan uygulama bölgesinde metal protez bulunan kişilerde,- Hamilelerde,- Akut veya kronik hastalıklar veya ciddi patolojik değişiklikler yaşamış kişilerde ayrıca kadınlarda adet dönemlerinde ultra-kavitasyon uygulaması yapılamıyor.
-Kavitasyon Her Bölgeye Uygulanır mı?
Uygulama yağları hedeflediğinden dolayı bel, basen ve göbek bölgesinde kullanılmalıdır.
Seans Sayısı
Kişiden kişiye ve yağlanmanın kalınlığına göre değişmekle birlikte ortalama 8 - 10 seans arasında gözle görülür bir incelme sağlanmaktadır.
Seans Süreleri ve Seans Aralıkları
Ultra-Kavitasyon ortalama seans süresi 20dk ile 40dk arasındadır. Haftada 1 seans uygulanır.
-Kavitasyon Öncesi Uyarılar
Kavitasyon işlemi bir yağ parçalama yöntemidir. Vücutta parçalanan yağların lenf drenaj yöntemiyle vücuttan atılması için bol su alınması gerekmektedir. Tedaviye başlamadan 1 - 2 gün öncesinde günde en az 2,5 - 3 litre su içilmelidir.
-Kavitasyon Sonrası Uyarılar
Tedavi sürecinde (ortalam 3 ay) yağsız diyet yapılmalı ve bol su içilmelidir. Spor ve egzersizler vücutta yağın atılmasını kolaylaştırmakta ve tedavinin başarısını artırmaktadır.
Mezoterapi Nedir Mezoterapi; ağrı veya hastalıkları, vücutta bulundukları yere lokal olarak uygulanan mikro enjeksiyonlar yoluyla kontrol altına alan ya da tedavi eden bir tıbbi uygulamadır. Latince "meso=orta" ve "terapi=tedavi" kelimelerinden meydana gelmiş olup "orta deri tedavisi" anlamındadır.Ağız yoluyla ya da kas veya damar içine yapılan enjeksiyonlar yoluyla alınan ilaçların aldığınız miktarlarının tümü ilgili hedef organa kadar ulaşamamaktadır. Çünkü ilaçların emilimi sırasında bir kısmi emilmeden parçalanarak atılır. Bu yüzden alınan ilacın etkisi sinirli kalmaktadır. Ayrıca sistemik yolla alınan ilaçlar kan yoluyla tüm vücuda yayılabildiği için hastalıkla ilgisi olmayan ancak o ilaçtan etkilenebilen diğer organ ya da dokularımızı da etkileyecektir ve istenmeyen yan etkiler oluşabilecektir.Mezoterapi ise sadece sorunlu bölgeye küçük miktarlarda yapılan mikroenjeksiyonlarla , hiç bir istenmeyen yan etkiye neden olmaksızın problemi çözecektir. Mezoterapi, çok ince ve kısa iğne uçları ( 4 - 6mmlik 29 - 30g iğneler ) kullanılmak suretiyle uygulanan bir yöntemdir. Hissedilen ağrı iğnelerin boyutlarıyla paralel olarak oldukça azdır. Bununla birlikte uygulama sahası dezenfekte edildikten sonra lokal anestezik spreyler aracılığı ile uyuşturularak tüm hissin kaybolması da sağlanabilir. Mezoterapide ilaçların buradan emilimi çok az olduğu için sistemik dolaşıma ilaç geçisi de yok denecek kadar azdır. yapılan enjeksiyon sayısı; hastaya, hastalığa ve enjeksiyonun yapılacağı bölgenin anatomisine bağlı olarak değişiklik göstermektedir.Bölgesel zayıflama ve selülit tedavisinde kullanılan mezoterapi teknik olarak, dolaşım düzenleyici, yağ eritici ve yağ taşıyıcı ilaçlarla belirli vitaminlerin bir karışım halinde cilt altına, mezoderme çok ince iğnelerle verilmesidir.Sellülitli alanda kan akımının ve lenfatik dolaşımın düzenlenmesiyle, yağ depozitleri çözülür, yağ hücreleri yağlarını yakmaya başlar ve sertleşmiş bağ dokusu düzelir.Hangi Durumlarda Uygulanır?Mezoterapi estetik Kulanımları Sellülit Saç Dökülmesi Ergenlik ve Hamilelikte Oluşan Çatlaklar Yüz Gençleştirme Yara İzleri, (skatrisler)Mezoterapinin Diğer Kulanım Alanları Romatoloji Dolaşım Problemleri (varis, varis ülserleri) Migren Spor HekimliğiMezoterapi seans aralıkları minimum 1 hafta olmalıdır. Bir seansta enjekte edilen ilaç dozu 10 cc yi aşmamalıdır. Mezoterapide ortaya çıkan yan etkiler genellikle seans aralığı ya da dozaja dikkat edilmedi ise görülmektedir.Mezoterapinin Uygulanmaması Gereken Durumlar Kalp Yetmezliği Diyabet (Şeker Hastalığı) Böbrek Rahatsızlıklarında Antikuagülan Tedavi Altındaki HastalardaSelülite etkisi nasıl oluyor? Bölgesel kan akımını ve lenf akımını arttırır.Enjekte edilen ilaç kokteyli sayesinde, orta derinin üzerine hapsolmuş ve vücut tarafından kullanılamayan yağ hücreleri, serbestleşip dolaşıma katılır.Portakal kabuğu görüntüsünden sorumlu olan fibröz sert bağların kopmasına neden olur.Lenfatik drenajı arttırır.
Sadece bölgesel zayıflama ve selülit tedavisinde mi kullanılıyor? Çeşitli deri hastalıklarından, dolaşım bozukluklarına, kas ve eklem ağrı tedavilerinden, saç dökülmesine ve alerjik hastalıklara, kadar pek çok alanda uygulanabiliyor.
Selülitin olduğu her bölgeye uygulanabiliyor mu? Bel, basen, kalça, üst - iç bacak, diz, karın, omuz ve kol gibi yağ dokusunun aşırı toplandığı tüm bölgelerde uygulanabilir.
Mezoterapi nasıl uygulanıyor? Teknik olarak cildin orta tabakasına, 1- 2 cm. aralıklarla ve 4- 6 mm’ lik özel iğnelerle yağ yakıcı, Su atıcı ve bağ dokusunu kuvvetlendirici bitkisel ilaç karışımı enjekte edilir.
Seanslar uzun mu? Bir seans 10- 15 Dakika sürüyor. Seans araları genellikle 3- 7 Gün civarındadır.
Kaç seans uygulanıyor? Seans sayısı hastanın yağlanma şekli ve selülit tipine göre farklılık gösterse de ortalama 6-12 seans uygulanan Mezoterapi tedavisiyle 1 aylık sürede yaklaşık 1-2 beden incelme hedeflenir. Eğer hasta diyet ile bunu korursa sonuçlar kalıcıdır. Mezoterapi, karın, bel, kol ve bacaktaki bölgesel yağlanmaların giderilmesinde liposuctiona alternatif bir tedavidir. Diyetinize dikkat eder ve egzersiz yaparsanız, tekrarlama ihtimalini azaltırsınız
Yan etkisi var mı? Mezoterapini uygulama tedavilerinde bildirilmiş önemli yan etkisi yok.
Uygulama ağrılı oluyor mu? İğneler ince uçlu olduğu için önemli acı hissedilmez.
Mezoterapinin avantajları neler? Lokal/bölgesel uygulanıyor olması, sistematik yan etki azlığı, ilacın aktif bio–yararlanımı nedeniyle ufak dozlarda verilmesi uygulamanın avantajlarındandır.
Yüz mezoterapisi (Mezolift) nedir? Yüz mezoterapisinde yüz cildeki yaşlanma belirtilerinin (kırışıklık, cansızlık, lekelenmeler) ortadan kaldırılması hedeflenir. Burada kullanılan ilaçlar vitamin, Mineral ve DNA sentezine katılan aktif Maddelerden oluşur. Bu ilaçların cilt metabolizmasına katılmasıyla hücre yenilenmesi ve kollajen sentezi uyarılır. Böylece ortaya daha Canlı, parlak, gergin kırışıklıkları hafifletmiş bir cilt ortaya çıkar.Botox ve dolgu, kimyasal peeling uygulamalarına çok uygun bir destek tedavisidir.Haftada bir kez yapılan toplam 5 seans genellikle yeterli olur. 6 ayda bir tek seans uygulamayla kalıcılık korunur.Sonuç Fransa' da ortalama 15.000 doktor, günde 60.000 den fazla hastayı mezoterapi yöntemi ile tedavi etmektedir. Uluslararası Mezoterapi Derneğine üye olan Avrupa, Afrika ve Güney Amerika'da 14 ülkede yöntem başarı ile uygulanmaktadır.Mezoterapi, etkinliği bütün dünyada kanıtlanmış bir geleneksel tıp yöntemidir. Bir çok ülkede uygulanıyor olması, her gün binlerce doktorun hastalarına uygulaması, yararlı bir yöntem olduğunun en güçlü kanıtıdır. Hasta ile hekim arasında etkin bir dialoğun olması sonuçların biran önce ve en iyi şekilde elde edilmesi için gereklidir. Ancak mezoterapiden, her zamançok kısa sürelerde sonuç alıp, mucize bir düzelme de beklenmemelidir.
P.R.P. Nedir?"Platelet rich plasma" platelet (trombosit) yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulamasının kısaltılmış adıdır.Bir kişiden alınan az miktardaki kanın santifrujdan geçirilerek (ayrıştırılarak) bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen "platelet yönünden zenginleştirilmiş plazmanın" yine aynı kişiye cilt gençleştirme ve yapılanmasına destek olma amaçlı enjeksiyon yoluyla geri verilmesi işlemidir.P.R.P. sistemi; vücuda enjekte edildiği bölgelerde kök hücreleri uyarıp, aktif hale geçirirerek dokuların yenilenmesine yardımcı olan bir yöntemdir.P.R.P. yönteminde amaç nedir?Kanın pıhtılaşmasını sağlayarak vücuttaki onarımı sağlayan Plateletlerin (trombosit hücreleri) görevi vücutta oluşan herhangi bir hasar durumunda doku onarımını sağlamaktır. P.R.P. sisteminde ise amaç; ayrıştırma işleminden geçirilerek elde edilen plateletlerin ve büyüme faktörlerinin ihtiyaç duyulan bölgeye çok daha fazla ulaşmasını sağlamaktır.Bu sayede kolajen üretiminin oluşmasını uyarmada etkili olan P.R.P yöntemi; cildimizin gençleştirilmesinde saç, yüz, vücut yani vücudumuzun her alanının hızla yenilenmesini sağlamada en etkili yöntemlerin başında gelmektedir.P.R.P. Uygulaması:Kişiden alınan bir miktar kan santrifüj işleminden geçirilerek plateletlerin ayrışması sağlanır. Ayrışmış plateletler normalden 10 katı kadar daha fazla yoğunluğa sahiptir. Elde edilen ayrışmış plateletler (trombosit hücreleri) tedavi yapılacak bölgeye enjekte edilir. Plateletler cilt alında büyüme faktörlerinin serbest kalmasını sağlar. Büyüme faktörleri kolajen ve hyaluronik asit üretimini arttırarak onarımın gerçekleşmesi, kırışıklıklar-akne gibi cilt problemlerinin etkili biçimde giderilmesi ve yenilenmesinde etki gösterir.
P.R.P. işlem süresi en fazla yarım saattir ve mezoterapi tekniği ile uygulanır.P.R.P. uygulama alanları: Tüm cildin yapılanmasında, parlak ve sağlıklı görünüm elde etmesi için Saç ekimi sonrası veya saç problemlerinde Yüz, boyun, dekolte, bacak, eller ve kolların estetik tedavisi Oluşmuş kırışıklıkların giderilmesi, elastikiyet kaybı Oluşmuş olan yara, çatlak izlerinin iyileşmesine destek olmak amacıyla Hiperpigmentasyon Kolajen azalması Dermal-epidermal bağlantı noktasında düzleşme Atipi Epidermal hücre Solar radyasyon ve Photochemical etkileri Lazer veya kimyasal peeling uygulama sonrası cildin yapılanmasına yardımcı olmak Kol altı veya göğüs sarkmalarında toparlamaya yardımcı olmak amaçlı olarak güvenle kullanılabilir.P.R.P. Uygulama Seansları:Kişinin kendi kanıyla yapılan P.R.P. sistemi steril ortamda uygulanan güvenli bir yöntemdir.P.R.P. uygulama seansları için önerilen; 3 veya 4 seanstır. 15 gün arayla seans uygulamaları yapılır.İlk uygulama sonrası cildin aydınlanması ve parlaklığı ciltte hemen ortaya çıkar. Yapılanma veya onarım süreci uygulanan seanslar sonrasında etkili biçimde görülmeye başlanır.Uygulanan seanslar sonrasında ortaya çıkan yapılanma-onarımın kalıcılığının sağlanması için idame seansları yıl içinde 1 veya 2 seans olarak önerilir.Ağrı veya ciddi bir acı hissedilmeden güvenle uygulanan P.R.P. yöntemi tüm cilt problemleri için etkin bir tedavi şeklidir.
Kliniğimizde saç hastalıklarına özel tüm tedavi seçenekleri uygulanmaktadır.
Saça uygulanan PRP (Platelet Rich Plasma), kendi kanınızdaki trombositlerin kullanılarak saçlı deri dokusunun ve saç köklerinin onarılması işlemidir. Kısa süre içerisinde, kolay uygulanabilen ve etkili sonuçlar veren bu yöntem, saç kaybında en iyi medikal tedavi yöntemlerden biridir.
Saç mezoterapisinde amaca uygun olarak seçilen ilaç karışımları, bölgesel olarak küçük dozlarda, özel iğneler ve özel bir teknikle cilt içine verilir. Uygulanan ürün, saç köklerini besleyen vitaminleri, mineralleri, özel yapı taşı proteinlerini, antioksidanları ve bölgesel kan dolaşımını arttırıcı ilaçları içerir.
Büyüme faktörü (GF) tedavisi içerisinde IGF, KGF, bakır tripeptid, anjio S bulunana HR3 matrix tedavisi ile 12 haftada mükemmel sonuçlara ulaşmak mümkün.
Ayaklar vücudumuzun en çok zarar gören bölgesidir.Ayak sorunları özellikle ayak basma kusuru olan kişilerde (düz taban yada yüksek kavis), diyabetlilerde, nörolojik problemi olan kişilerde ve uzun süre kapalı ayakkabı giyme sorunu olan kişilerde sık görülür.
Ayaklarda oluşan çatlaklar, tırnakların yanlış kesilmesi, tırnak batması, nasırlar, ayaklarda kesik, ayakkabı vurmaları, gebelikte ayak bakımı, sporcu ve dansçı ayak bakımı , ayak kokusu ,parmak aralarındaki ve tırnaklardaki mantarlar ve benzeri problemler hem ayaklarda kötü bir görünüm oluşmasına hem de günlük yaşamın olumsuz etkilenmesine neden olur.
Ayaklarınız için uygulayacağınız bakım teknikleriyle bu sorunlara karşı korunmanız mümkün olacaktır.
Ayaklarda rutin olarak ayda 1 kez yapılacak medikal ayak bakımı hem sorunların gelişimini engellemekte hem de sorunların erken dönemde tedavisinde önem taşır…
Medikal ayak bakımı bu konuda mutlaka eğitim almış uzman sağlık personeli tarafından yapılmalıdır. Kozmetoloji Ünitemizde ayak bakımları, el ayak bakım uzmanı kontrolünde yapılmaktadır.